Appleseed-İnceleme

Appleseed

Wikipedia, the free encyclopedia’dan ve bir iki farklı siteden çeviri - derleme

Türü: Cyberpunk
Yazan: Masamune Shirow
Yayıncılar: Kodansha, Seishinsha (Tankōbon), Media Factory (Bunkoban),
Glénat, Egmont, Star Comics, Mana, Planeta de Agostini, Eclipse Comics, Dark Horse
Original yayın: 15 Şubat 1985 – 15 Şubat 1989
Orijinal Video Animasyonu:
Yöneten: Kazuyoshi Katayama
Stüdyo: Bandai Visual
Gösterim tarihi: 21 Niasan 1988
Süresi: 70 dakika
Uzun metrajlı versiyonu: Appleseed:
Yönetmen: Shinji Aramaki
Stüdyo: Digital Frontier
Gösterim tarihi: 17 Nisan 2004
Süresi: 107 dakika

Appleseed (Appurushīdo), Masamune Shirow’un yarattığı 1985 -1989 yılları arasında 4 bölümlük bilimkurgu mangadır. İlk kez Japonya’da 1985 yılında yayınlanan çizgi romanın ilk bölümünün adı: Appleseed: The Promethean Challenge’dir. Devamı, Appleseed: Prometheus Unbound, Appleseed: The Scales of Prometheus, Appleseed: The Promethean Balance.
1986’da Seiun Ödüllerinde – Hugo ödüllerine eşdeğer Japon ödülü, en iyi manga ödülü almıştır.
Appleseed, 1988 senesinde Bandai Visual tarafından bir bölümlük anime orijinal Video Animasyonu , 2004 senesinde bilgisayar destekli anime sinema filmi ve bir seri video oyunu olarak uyarlandı.
Appleseed’in özellikle Masamune tarafından yaratılan hali cyberpunk’tan bir çok özelliği aldığı gibi yoğun olarak politika, felsefe ve sosyoloji da barındırmaktadır.
1990 senesinde Shirow, yaratılan dünyanın ayrıntılı bir tarihçe, kişilerin ve teknolojinin bilgilerini içeren Appleseed Databook yayınladı.

ÖYKÜSÜ

Sene 2025. III. Dünya Savaşından sonra harabeye dönen dünyanın tutunacak tek şehri kalmıştır: Olympus. Şehrin günlük ihtiyaçları olan ışık, elektrik, yiyecek, ulaşım düzeni adı GAİA olan dev bir süper bilgisayar tarafından kontrol edilmektedir. Olympos’da insanlar ile insan yetilerine sahip olabilecekleri şekilde genetik programlanmış biorid’ler yaşamaktadır. Bazıları bu birlikte yaşamı insan ırkına karşı ihanet saymakta, Gaia ile Bioroidlerin gizli bir plan izleyerek insan ırkını yeryüzünden silmeyi ve dünyayı ele geçirmeyi planladığına inanmaktadırlar.
Terör faaliyetlerinde bulunan bu kişilerle mücadele etmek ve muhteşem şehri korumak üzere ESWAT (Extra Special Weapons and Tactics) adlı birim kurulmuştur. Baş karakterler Dunan Nats ve Buliarous Hecitonecles ESWAT’ın en becerikli elemanlarıdır. Dunan, Olympus’ün görkemli kapısından yeni girmiştir. Dunan, Buliarous ile harabeye dönen dünyada gezgin olarak yaşamıştır. Buliarous, bir çatışmada yaralanmış ve Olympos’a getirilerek bir tür andriod’e dönüştürülmüştür. Onu ölü sanan Dunan, şehre yakalanarak getirildiğinde onun yaşadığını öğrenir. Elbette yüzleşmeye çalışır.Şehrin başkanı (yöneticisi) ATHENA adlı dişi bioroid’dir. İnsanlarla hemen hemen aynı olan ama duygu, aşk, nefret gibi yetilerden mahrum olan bioroidlerin bu özellikleri başkanı onlardan seçmede etken olmuştur. Özellikle insanların savaşma isteklerine sahip olmaları ve birbirlerini öldürme merakları eleştiriliyor film boyunca.Bu gidişattan memnun olmayan General URANUS insanların yönetimindeki ordunun olanaklarını kullanarak olası bir komploya karşı planlar yaparak, yardımcısı HADES’le bioroidleri ortadan kaldıracak sinsi bir eylemde bulunuyor: Bioroidlerin enerji kaynağını yok ediyor.İşte bundan sonra her şey karışıyor. Dünya ya tekrar savaş meraklısı insanlara kalacak, ya insan nesli ortadan kaldırılacak ya da birlikte yaşamın güzelliği anlaşılacaktır. Bu sonuçların tamamının anahtarı da Dunan’dır.

İnceleme:Ümit Kireççi

Edit:Büyük bir incelik göstererek çalışmasını bizlerle'de paylaşan Ümit Kireççi'ye çok ama çok teşekkür ederiz..

Nana-İnceleme

NANA


Aynı yaşı ve aynı ismi taşıyan iki birbirinden farklı kız. NANA animesi iki farklı karakterin yaşamını ele alıyor ve bizi her bölümde daha fazla sürüklüyor. Kısa siyah saçlı, asi ve bir o kadar hırslı olan Nana Osaki ve diğer yandan prenses gibi bir hayat süren, aklı fikri erkeklerde olan, ondan ona aşık olan bir kız. Osaki Nana'nın hayatında tek bir amacı vardır o da iyi bir vokalist olmak ve ölene kadar şarkı söylemek. Komatsu Nana'nın hayali ise, iyi bir evlilik ve ev kadını olmak. Bu kadar farklı iki karakter günlerden birgün Tokyo'ya bilet alıp aynı trende karşılaşıyorlar. İlk defa o zaman karşılaşıyorlar. Komatsu Nana trene bindiğinde bulunduğu bölümde tek yer Osaki Nana'nın yanıydı. Osaki Nana'nın ona yanına oturabileceğini söyleyince hikaye başlamış oluyor.


Osaki Nana küçükken annesi tarafından terkedilmiş, anneannesi tarafından büyütülmüştü. Anneannesi kırmızı ve pembe renklere karşı biriydi. Onunda annesi gibi olmasını istemiyordu. Bu yüzden kızların sevdiği bu renkleri giyerek erkeklerin ilgisini çekmesini istemiyordu. Daha Nana 15 yaşındayken anneannesi öldü. O zaman çıkıp kendisine kırmızı bir elbise aldı. Busırada lisede tek arkadaşı Nobu onu bulunduğu grubun gitaristi ile tanıştırmaya götürdü. Nana Ren'i gitar çalarken gördüğü andan itibaren ona aşık olmuştu. Daha sonra Nana'da gruba dahil olarak bulunduğu kasabada konser vererek ünlenmişti. 1999 yılında Ren'in gruptan ayrılıp Tokyo'ya gitmesiyle Nana'nın tüm hayalleri yıkılmıştır.


Diğer yandan Komatsu Nana normal bir aile içinde yetişmiş, bulunduğu kasabanın lisesinde öğrenimini görmüş daha sonrada Tokyo'ya erkek arkadaşının yanına gitmek için çalışıp para biriktirmiştir. Bundan iki yıl sonra erkek arkadaşı Shoji baharın geldiğini söyleyerek onu Tokyo'ya çağırmıştır.


İşte bundan sonra Tokyo'ya giden aynı trende iki Nana karşılaşmış ve yol boyunca birlikte olmuşlardır. Komatsu Nana çok konuşkan olup, durmadan erkek arkadaşını anlatırken, Osaki Nana daha çok içine kapanık elinde sigarası, kulağında walkmani ile oturuyordur.


Bundan sonra Komatsu ve Osaki Nana Tokyo'da aynı evi kiralarken karşılaşır ve birlikte yeni bir hayata başlarlar...


NANA animesinin 77 bölüm olacağı tahmin ediliyor. Kaçıncı bölümde biteceği hala belli değildir.




Benim Yorumlarım:
Her ne kadar aşk konulu animelerden hiç hoşlanmamış olsamda, NANA sadece aşk üzerine değil, animenin müzikleri, karakterlerin hayata bakış açıları, olan olaylar ve komikliklerle birleşmiş harika bir hikaye. Sadece Japonya'da değil, Amerika ve Avrupa'da gösterildiği her ülkede erkek-kız herkesin ilgisini çekmiş bir animedir. Hele Amerika'da şuana kadar gösterilmiş tüm animelerden daha çok tutulmuştur. Fakat en son harika mangalardan sonra animeye aktarılmış diğer bir isim Death Note'un NANA'nın ilk sırasını ele geçirene kadar... Bunun olması fanları şok etti. Bende Death Note'u izlemiş biriyim. Fakat başlarda ilgimi çekmesine rağmen baya sonraları sıktı. Belkide mangaları çok ilgi çektiğindendir. Yada kurgusu daha çok beğenildi. Bilemem....




Anime'de Yer Alan PARÇALAR:
Açılışlar:
1. "Rose" - ANNA Tsuchiya (NANA - BLACK STONES)
2. "Wish" - OLIVIA (REIRA - TRAPNEST)
3. "LUCY" - ANNA Tsuchiya (NANA - BLACK STONES)


Bitişler:
1. "a little pain" - OLIVIA (REIRA - TRAPNEST)
2. "Starless Night" - OLIVIA (REIRA - TRAPNEST)
3. "Kuroi Namida" - ANNA Tsuchiya (NANA - BLACK STONES)




Baş Karakterler ve Seslendirenler:
Osaki Nana :: Paku Romi
Komatsu Nana :: Kaori
Honjou Ren :: Kiuchi Hidenobu
Endo Shoji :: Takahashi Hiroki
Ichinose Takumi :: Morikawa Toshiyuki
Terashima Nobou (Nobu) :: Seki Tomokazu
Okazaki Shinichi (Shin) :: Ishida Akira
Takagi Yasushi :: Kawahara Yoshihisa
Serizawa Reira :: Hirano Aya
Saotome Junko :: Honda Takako
Takakura Kyosuke :: Suwabe Junichi
Uehara Misato :: Kanai Mika
Shiroboshi Ginpei :: Tachiki Fumikiho




Animedeki Bazı Gerçekler:
Nana'nın anlamı 7 ve yalnız demekken bildiğiniz gibi animede Komatsu ve Osaki Nana 707 numaralı odada kalıyorlardı. Ayrıca Komatsu Nana ne kadar erkek peşinde de olsa genelde hep yalnız hissetmiş ve Osaki Nana'yı aramıştır hep. Osaki Nana'da Ren'den önce hep yalnızdı. Ren'le olmasına rağmen yalnızlığından dolayı onunla birlikte olduğnuda belirtmiştir bir bölümde.


Black Stone sigarası hala Japonya'da satılmakta. 300 yene sende alabilirsin.


Jackson Burger Japonya'da gerçekten yer alıyor.


Hachi // Hachiko Japonya'da en çok kullanılan köpek ismi.


Viviene Westwood tarzı ve mağazası Japonya'da bulunuyor.

İNCELEME: Gizem

Edit: Beni kırmayarak değerli incelemesini bizimle paylaşan Gizem arkadaşıma çok ama çok teşekkürler...

HAURU NO UGOKU SHIRO - Howl's Moving Castle-Howl'n Yürüyen Şatosu

Künye:

Yapım Yılı: 2004 Süre: 119 dk

Oyuncular Chieko Baisho (ses) -- Zofi Takuya Kimura (ses) -- Hauru Akihiro Miwa (ses) -- Achi no Majo Tatsuya Gasuin (ses) -- Karushifa

Yönetmen: Hayao Miyazaki

Senarist:Hayao Miyazaki
Yapımcı:Toshio Suzuki
Müzik:Joe Hisaishi
Kurgu:Takeshi Seyama
Roman:Daiana Win Jônzu

Hayao Miyazaki'nin Daiana Win Jonzu'nun romanın'dan uyarladığı filmimiz ana-karakterlerimizden biri olan Sophie'nin bize tanıtılmasıyla başlar.Sophie hamarat bir o kadar'da becerikli ve utangaç bir genç kızdır.Üvey annesi ve kardeşleriyle birlikte babasından kalan şapka dükkanında çalışmaktadır.Filmin hemen başlarında bir cadının laneti sonucu genç kızımız birden,90'lı yaşlara merdiven dayamış,kamburu çıkmış saçlarına ise ak düşmüş=))bir büyük anneye dönüşür.Sophie kendisini bu lanet'den kurtarabilecek tek kişi olduğunu düşündüğü "Yürüyen Şatonun" sahibi yakışıklı büyücü Howl'u aramaya koyulur onu bulduğunda ise olaylar beklenmedik bir hal alır,Sophie lanetten kurtulmak üzere gittiği Şato'da temizlikçi olarak işe başlar =))Filmde bizi büyüleyen şeylerden birisi de filme'de adını veren "Howl'un yürüyen şatosu",bu şato'nun üç farklı yere açılan bir kapı mekanizması var,Şato'nun yürümesi için gerekli olan enerji kaynağını'da zamanında Howl tarafın'dan büyülenmiş olan agresif =)) alev "Calcifer" sağlamaktadır;)Şatonun ve filmdeki diğer mekanların çizimleri gerçekten göze çok hoş gelen cinsten geniş bir hayal gücü istediği çok aşikar,filmi izlerken Miyazaki'ye ve onun hayal gücüne hayran olmamak elde değil,Howl kraliçenin bütün büyücüleri savaşa çağırması nedeniyle zor anlar yaşar,Sophie'den bu konuda yardım ister,konumuz ana hatlarıyla böyle daha fazla anlatıp filmin tadını kaçırmak da istemiyorum gerçekten çok renkli karakterlerin ve mekanların olduğu,bizi çok farklı dünyaların içine çeken harika bir deneyim "Howl'un Yürüyen Şatosu",özellikle çocukların ve genç yaş grubunun kesinlikle izlemesi gereken bir film,çocukların hayata bakışınıda olumlu yönde etkileyebilecek bir deneyim diyebiliriz..Teşekkürler Miyazaki..(Not:"2004 yılında Japonya’da, gelmiş geçmiş en iyi gişe açılışı yapan film olmuş" (ilk iki günde 13,5 milyon dolarlık bir hasılatla).

İnceleme: aykutex..

Yorum:Hayao Miyazaki benim en sevdiğim ustadır,onun üzerine benim için birisi geçemez.Çünkü bu adam tam anlamıyla bir 'romantik'.Duyguları öyle yoğun işliyor ki,insan filmin içine kapılıp gidiyor.
Howl's Moving Castle ustanın diğer filmleri gibi,yine duygular çok yoğun,yine sevgi var aşk var,yine hayalkırıklığına uğradığınızı sandığınız anda uzanan eller var,yine kötülüğün ve iyiliğin muhteşem harmanı ve her kötü görünen şeyde de bir iyilik olabileceğini gösteren ayrıntılar var.Yine dünya şirini karaterler,çözümlenmesini zevkle beklediğiniz olaylar var.Yine mükemmel çizimler,yine mükemmel manzaralar,yine ortada devasa bir masal dünyası var.Masalı gerçeğe de dönüştürüyorum ben tabi :=)) Örnek benim Howl'a aşık olmam :=)))) Sarı saçlarından,daha sonra siyaha dönmüş saçlarından,endamından,masmavi gözlerinden,yeşil küpelerinden sen sorumlusun Howl'ımmmm Lovers :=))) Anime karakterine aşık olunur mu?Olunuyor efenim olunmaz mı ? :=))))
Adile Naşit'in küçükken bize anlattığı masallardaki sıcaklk var onun filmlerinde,onun dünyasında.Huzur veriyor,alıyor sizi bu kirlilikten,bir yerlerde güzel şeyler de olduğunu,keşfedilmesi gereken bir çok şey olduğunu gösteriyor hayatta.
Sinemada izleme şerefine de nail olmuş bir insan olarak muhakkak izlenmeli diyorum.Anime seversiniz sevmezsiniz önemi yok,siz yeter ki izleyin.Hatta bence Miyazaki'nin tüm filmlerini edinin ve bu zevkten mahrum kalmayın.

Yorum:Nazo

Yorum-2:Howl's Moving Castle Hayao Miyazaki'nin Ruhların Kaçışı filminden sonraki harikasıııııııııııı ,nedense Miyazaki adını duyunca aklıma hep karete kid filmindeki çocuğun sensei'si aklıma geliyo onun adıdamı Miyazaki'idi acaba neyse konuyla alakası yok Bir işin içinde David Fincher varsa izlenir işin içinde Kubrick varsa izlenir,Tarantino varsa izlenir,Spielberg varsa izlenir,David Lynch varsa izlenir,Tim Burton varsa izlenir bu böyle gider... ve Hayao Miyazaki varsa defalarca izlenmelidir Anime=Miyazaki Miyazaki izlediğiniz filmde sizlere dayatma uygulamaz,çocuklar melektir,hırsızlar kötüdür diye bir şey yoktur,Kötü'nün kötü olma süreci derinlemesine ele alınır ve her kötünün iyi olmak için bir şansı vardır bu yüzden Miyazaki filmleri insanı germez bunaltmaz,aksine izlerken rahatlarsınız anlayamadığınız bir mutluluk huzur kaplar içinizi..Miyazaki filmlerinde bütün karakterlere saygı duyar ve ona göre davranır,bu bir insanda olabilir,bitkide,bir hayvanda ve hatta bir ruh'da...Yürüyen Şato'da masal vari havada başlayan ve izledikten sonra bir kez daha izlemek isteyeceğimiz,tadı damağımızda kalacak türden bir anime "2004 yılında Japonya’da, gelmiş geçmiş en iyi gişe açılışı yapan film olmuş" (ilk iki günde 13,5 milyon dolarlık bir hasılatla).

Yorum: aykutex...

Extra:
1-Resmi Web Sitesi
2-Resim Arşivi
3-Sinema Kritik
4-Afiş
5-Juliet tarafından hazırlanmış Gif'ler!!!(Teşekkür'ler Juliet;)
http://img282.imageshack.us/img282/2176/ug00cdddsh6.gif http://img47.imageshack.us/img47/4076/ug0d6a97zx5.gif http://img243.imageshack.us/img243/7998/ug03aeb6od6.gif http://img243.imageshack.us/img243/5623/ug08c048kr3.gif http://img282.imageshack.us/img282/1789/ug09e10aae7.gif http://img213.imageshack.us/img213/9504/ug024407qs7.gif http://img228.imageshack.us/img228/9923/hmc1qm0.gif http://img119.imageshack.us/img119/8396/ug037a9fte6.gif

Sen to Chihiro no kamikakushi,Spirited Away,Ruhların Kaçışı

Yapım Yılı: 2001
Süre: 125 dk

Oyuncular
Rumi Hîragi (ses)
-- Chihiro
Miyu Irino (ses)
-- Haku
Takashi Naitô (ses)
-- Chihironun Babası

Yönetmen
Hayao Miyazaki

Senarist
Hayao Miyazaki

Yapımcı
Toshio Suzuki

Müzik
Jô Hisaishi

Görüntü Yönetmeni
Atsushi Okui

Hikayemiz Chihiro isimli,somurtkan şirin edasında ortalıkta gezinin bir kız çocuğuyla ailesinin etrafında geçer.Babasının iş değişikliği nedeniyle başka bir şehre taşınmak Zorunda kalan Chihiro bu durumdan hiçte hoşnut değildir.Chihiro ve ailesinin başına bu taşınma sırasında çıktıkları yolculukta pek çok garip olay gelir.Chihiro’nun babası kestirmeden gitmek için girdiği yolda karşılarına çıkan bir tünelle karşılaşır.Chihiro bütün karşı çıkışlarına rağmen yalnız başına kalmaktan'da korktuğu için onları izler ,farkında olmadan Chihiro, anne ve babası ile birlikte gerçek dünya ile ruhların dünyası arasında bağlantı kuran bir tünelden geçer,karşı tarafa geçtiklerinde yeşilliklerle kaplı geniş bir alanla karşılaşırlar yolu takip ettiklerinde ise karşılarına terkedilmiş bir karnaval alanı çıkar.Chihiro olacaklar içine doğmuşcasına orayı terk etmek ister ama anne ve babası bir lokantada servis edilmiş lezzetli yemekleri görünce dayanamayarak yemeye başlarlar,Chihiro bu durumdan hiç hoşnut olmaz ve etrafı incelemeye başlar bu sırada çocukla karşılaşır çocuk Chihiro’dan orayı hemen terk etmesini kendisini kurtarmasını ister,telaşlanan Chihiro kararan havanın'da verdiği ürpertiyle koşarak ailesinin yanına döner,fakat döndüğünde karşılaştığı manzara hiçte hoş değildir,anne ve babası bir domuza dönüşmüştür,ne yapacağını şaşıran Chihiro aniden ortalığın hayaletlerle dolduğuna şahit olur,ordan kaçmaya çalısan Chihiro’ya az önce karşılaştığı Haku isimli çocuk yardım eder.Chihiro hayatını kurtarmak için bir çeşit hayalet ve Shinto tanrılarının banyo evi olan otele kendini çalışmak için kabul ettirmek zorunda kalır.Burda da arkadaslar edinen Chihiro Haku’nunda yardımlarıyla bu büyülü ortamın gizemini çözmeye çalışırken bir yandan’da anne ve babasını eski hallerine döndürüp buradan kaçmanın planlarını yapmaktadır..

Miyazaki bu hikayeyi İyi ve Kötünün karşılaşması değil,iyi ve kötünün varolduğu bir dünyada giden bir kızın serüveni olarak tanımlıyor.Günümüzde çocukların karşılaştıkları sorunlar karşısında sadece kırılgan egolarını büyüttüklerini ama Chihiro karakterinin içindeki gücü
Keşfederek zorluklara boyun eğmek yerine inatla zorlukların üstüne gittiğini zamanla bezgin,somurtkan yüz ifadesinin bile filmin sonunda kararlı,inançlı bir yapıya büründüğünü söylüyor.Yu-baaba’nın dünyasını ise çocukların ileri teknoloji ve ucuz endüstri ürünleri içide
Çocukların köklerini kaybettiğini,ama insanların geçmişlerini unuttuklarında kar tanesi gibi kaybolup gittiklerini bu nedenle’de bu dünyada Japon Kültürünü yansıtan mozaikler kullandığını belirtmiş.Son olarak 10 yaşında’ki bir kızın gerçek dileklerini bulabileceği bir film yapmak istedim diye sonlandırmış bu filmi hakkındaki düşüncelerini.

52.Berlin Uluslararası Film Festivali'nde Altın Ayı'yı,ardından 75.Akademi Ödülleri'nde En İyi
Animasyon Oscarı'nı kazanmayı başarmış bir yapım.Ayrıca film,Japon sinema tarihinin en başarılı filmi olarak da kırılması güç bir rekorun sahibi.

Karakterler:

Ogino Chihiro:Chihiro filmin ana kahramanı olan 10 yaşındaki bir kız çocuğu, Taşınmak zorunda oldukları ve arkadaşlarından ayrılacağı için çok mutsuz olan Chihiro çıktıkları bu yolculukda içindeki gücü keşfeder.

Ogino Akio:Chihiro’nun babası,kendine oldukça güvenen ve bunedenle düşünmeden ani kararlar veren bir karaktere sahip, 38 yaşında..

Ogino Yuuko:Chihiro’nun annesi 36 yaşında,olgun bir karaktere sahip,kızının agresif davranışlarını olgunlukla ve doğal karşılıyor..

Haku:Chihiro’yu kaybolduğu bu büyülü dünyadan kurtulmasına yardım etmeye çalısan,artık gerçek adını bile unutmus bir çocuk..Yuu-baaba adına çalışıyor..

Yuu-baaba:Aburaya adlı banyo evinin sahibi koca kafalı yaşlı bir kadın =) dev birde bebeğe sahip,Chihiro ile bir kontrat imzalar ve onu kontrol altında tutabilmek için zamanında Haku’ya yağtığı gibi ismini değiştirir ve Sen ismini verir..

Kamaji:Altı tane kolu olan yaşlıca,fakat görüntüsünün aksine iyi kalpli biridir,banyo evinin
Sıcak suyunu ayarlamakla görevlidir,Chihiro’nun işe alınmasında yardımcı olur..


Susuwatari:Örümcek görüntüsüne sahiptirler,Kamajinin çalıştığı yerde kazana kömür taşımakla görevlidirler..

Lia:Lia Chihiro’dan sorumludur,oda banyo evinde çalışmaktadır ve Chihiro’ya işi Öğrenmesinde yardımcı olur baştan ona karşı soğuk davransada sonradan onu sever ve elinden geldiği kadar korumaya çalışır..

Kaonashi:Chihiro’nun onu yağmurda ıslanmaması için banyo evine girmesine yardımcı olması nedeniyle ona Chihiro’ya yardımcı olan yada olmaya çalışan =)) bir ruh..


Bou:Yuu-baaba’nın dev bebeği,bir erkek çocuk,Yu-baaba onu dev boyutları nedeniyle dışarı çıkaramamakta ama huysuzlandığı zaman onu mutlu etmek için elinden geleni yapmaktadır..

Zeniiba:Yu-baaba’nın ikiz kız kardeşi ve rakibidir..

İnceleme: aykutex...

Extra:
1- Resim Arşivi
2-SineKritik
3-Hayao Miyazaki
4-Resmi sitesi
5-Klip
6-Fragman
7- Şarkı Sözleri,Kapanış Şarkısı,Film download yakında!!!

ELFEN LİED İNCELEMESİ

Anime severler zaten illa ki sevecektir ama anime sevmeyenler için de çok güzel bir başlangıç olabilir diyorum.Zaten son çıkan özel bölümüyle de beraber sadece yarımşar saatlik 14 bölümden oluşuyor.Öyle dendiği gibi çok fazla veya rahatsız edici bir açıklık veya şiddet yok,yani en azından beni o denli rahatsız etmedi.Çünkü o kadar duygusal bir hikayesi var ki anlatamam,küçük Emrah filmleri halt etmiş diyorum. :( Hele son bölümde ağla ağla öldüm bittim.

Avatar ve Elfen Lied 2 merak ettiğim animeydi ve umduğumu da buldum ben,çok çok beğendim,bu kadar kötü yönde eleştirecek neyini bulmuş insanlar anlamadım!Sanki yani içinde duygusallık biraz ağır olunca hemen tü kaka denmesi gerekir,insanoğlu ne biçim oldu ya. :x Kısaca konusunu anlatırsam;diclonius diye bir ırk var ve bu ırk bayanlardan oluşuyor.Özelliklerine gelince insanlar tarafından görünmeyen kolları var,bunlara vektör deniyor,sırtlarından çıkıyor bu ekstra kolları.Bu kollar normalde 2 metreye kadar uzanıp herkesi doğrayıp biçme özelliğine sahip.Normalde diclonius'larda 2 metre'den sonrası işlerine yaramazken tabi dizimizde bu bakımdan sürprizler mevcut.Bunlara kısacası ''Natural Born Killers'' diyebiliriz.Doğuştan katil gibiler,yani insanlığa büyük şiddet saçabiliyorlar.Vektörleriyle dokundukları insanlara da bu virüsten bulaştırıyorlar ve bulaştırdıkları insanların çocukları da diclonius olarak doğuyor.Aynı zamanda bu ırkla alakalı çok acımasız deneyler de yapılıyor tabi.

Lucy(nam-ı diğer Nyuu);Lucy de bir diclonius ve dizi onun merkezden kaçmasıyla başlıyor tabi,onlarca güvenliği kesip biçiyor vs.Ondan sonra da Kouta'ların yanına geliyor bir şekilde ve böylelikle serüven başlamış oluyor.Çünkü diğer bilim adamları Lucy'i yok etmek zorundalar ve onun peşinden gelecekler tabi...Lucy kişilik bölünmesi yaşıyor.Bir yanındanki Nyuu;aşırı şeker,aşırı ısırmalık ve 1-2 kelime bile konuşamayan ürkek bir yaprak gibi.Ama diğer yanındaki Lucy ise son derece vahşi ve acımasız bir katil.Ama ama ama...Ama'lar çok fazla,o yüzden daha fazla bilgi vermeyip izleyin diyorum ben.

Kouta;Kuzeni Yuka'nın yanına gelir gelmez Lucy'yi sahil'de çırılçıplak ve yaralı bir halde görünce yardım ediyor ve evine getiriyor.Son derece sıcakkanlı ve tatlı bir delikanlı.Ama küçükken yaşadığı 'dehşet'ten dolayı eskiye dair pek bir şey hatırlamıyor.Bunlar nelerdir söyleyemem.:=)Nyuu'yu çok seviyor ve sürekli ona yardım etmeye çalışıyor.Gariptir ama Nyuu da Kouta'yı aşırı seviyor.Bu arada kuzeni Yuka yanık bu Kouta'ya. :=)))

Yuka;Dediğim gibi Kouta'nın kuzeni ve ona aşık.Çok küçükken en son görüşmüşler fakat sevmeye devam etmiş Kouta'yı Yuka.Aslında ne yalan söyliyim dizideki en gereksiz karakter bu geldi bana.Kuzenin kuzene aşkı zaten iğrenç başta,kendi kuzenlerimi düşününce cidden midem kalktı.İkincisi yani fazla bir şeyi de yok dizi'de,nasıl diyim,etkisiz eleman gibi.Neyse işte o da Kouta'yla beraber yaşamaya başlıyor Nyuu gelince.

Mayu;Anam yazık buna yazık. Crying or Very sad Bu da içimi parçaladı benim epey,çok kötü bir öyküsü var ama anlatmıyım. Sad Evsiz bir kızken o da Kouta'nın kollarına düşüyor ve iyilik meleği Kouta'mız onu da en sonunda evine alıyor.Daha sonra gelişmeler farklı yönde ama anlatmıyım yine spoiler olur diye.

Nana;Bu kızı eminim ki sadece bizi ağlatmak zırtlatmak için koymuşlar,acıların kızı tek kelimeyle.Bir de başına ne gelirse gelsin halen iyilikten yana.Açıkçası ne yalan söyliyim biraz yapımcılar abartmışlar,o yüzden kendime dikkat ettim ve son bölümde ona eskisi kadar üzülemediğimi gördüm.Yani ben bile üzülemiyorsam cılkını çıkartmışlar demektir.Neyse kendisi de Lucy gibi bir diclonius ama diğerleri gibi vahşi değil,küçüklüğünden beri hep acımasız deneylerde kullanılmış.Tek sevdiği Papa'sı.Pis babası.:=(((( Babası değil daha doğrusu,sadece o acımasız deneylerin verdiği şiddetle delirmesin diye Chef ona babası rolünü üstlenip arada sevgi gösteriyor,ama Chef'i nasıl seviyor nasıl nasıl. Sad Sad Sad O da Lucy'i öldürülmesi için görevlendiriliyor ve ''olaylar gelişiyor'' diyelim.

Şurada çok komik şeyler yapmışlar Nana'yla ilgili;Nana's Everyday Life diye. :=)))))))))) http://elfenlied.animespy.org/strips.html

Yani cidden dramanın da afedersiniz ama mokunu çıkardıklarını demek ki başkaları da görmüş ki dalgaya almışlar.:=))))

İnceleme: Nazo82

Edit:Değerli incelemesini bizlerle paylaşan Nazo'ya sonsuz teşekkürler...

Extra:

Memories(1995-Katsuhiro Ôtomo)

Memories:

Yönetmen :Kôji Morimoto , Tensai Okamura , Katsuhiro Ôtomo(AKIRA)

Senaryo: Katsuhiro Ôtomo , Satoshi Kon

Müzik: Takkyu Ishino , Yôko Kanno , Jun Miyake , Hiroyuki Nagashima

Şu ana kadar izlediğim en güçlü animelerden biri.Üç yönetmenin üç filmide birbirinden güzel müzikler özellikle birinci kısımda ki klasik müzikler harikaydı birinci film "Magnetic Rose".Türü bilimkurgu tanımlandığı kadar basit değil.İzlerken biraz Tarkovski'nin Solaris'i biraz Kubrick'in Space Odyssey'i diye düşündüm düşünün artık ne kadar güzel temalara sahip oldugunu.

Yıl 2092.uzaydaki enkazları temizlemekle görevli bir çöp gemisinde çalışan mürettebatın başından geçen bir olay anlatılıyor.Giriş sahnesi ve müzik bana direk Kubrik'i hatırlattı hani uzayda geminin müzik eşliğinde gösterildiği sahne.Bu gemi bir s.o.s sinyali alıyor ve bir enkaza doğru harekete geçiyor.Tabiki bir yandanda ganimet isteği var. Enkaza gönderilen kişiler büyük bir dramın,kendi zaaflarıyla da soslanmış,acı anıların ortağı oluyorlar.Bu kısımda "solaris" kısmı.cok başarılı bir anime... ikinci film "Stink Bomb".yani koku bombası.türe siyasi-komedi diyebiliriz rahatlıkla filmde şehir dışında kurulmuş bir ilaç fabrikasında çalışan safça bir gencin kazara hükümetin gizli çalışmalarından birini kullanmasıyla başlıyor.ve gerisi cok komik.

Dünyayı yönetenlerin kendi aralarında ki ikiyüzlülüğü cok güzel vurgulanmış.Çıkış noktası cok güzel.İnsanın kendi yaratttığı teknoloji karşısında ki caresizliği.Filmde ilacın yan etkilerinden biride insanları öldürüp,doğayı canlandırmasıydı.Bence harika bi gönderme ve "paranoyaklık".nerdeyse cogu uzak doğu filminde teknoloji paranoyası işlenir.Bu artık tüm insanlığın özellikle uzak doğuluların kültürü haline geldi.Çok eğlenceli ve satirik bir anime... üçüncü film "Cannon Fodder".cok etkileyici bi anime.inanılmaz bir ortam yaratılmış.sanırsınız "lang"in "metropolis"i.sadece savaşmak için yaratılmış,evlerin çatıları sadece toplara ayrılmış bir yer düşünün.aile bireyleri sadece savaşmak için yaşıyor.Yani bu savaşa hizmet etmek için.babalar yani işciler topu ateşlemek için en iğrenç ortamlarda,anneler mermi yapımında calışıyor.Çocuklarsa bütün gün okulda "savaş taktikleri" öğreniyor.

Bizim bir gününe tanık oldugumuz küçük cocugun büyünce olmak istediği,hayran oldugu tek şey topları ateşleyen adam olmak.Çünkü o adam babası gibi ateşlemede çalışmıyor.gelip düğmeye dokunuyor sadece.en üst tabaka o. Çok ama cok başarılı bir anime..kısa ve öz.. sadece anime severlere değil tüm sinema severlere hitap edebilecek bir çalışma..

İnceleme:LİDYA
Edit:Beni kırmayarak bu güzel incelemeyi bizlerle paylaşan Lidya arkadaşıma teşekkürü bir borç bilirim ;)Teşekkürler Lidya...

Sailormoon

Sailormoon


Orjinal Adı: Seeramuun

İngilizce Adı: Sailor Moon

Türkçe Adı: Ay Savaşçısı

Yayınlandığı Kanal:TRT, ATV

Tür: Shoujo-manga

Anime Bölüm Sayısı: 5 Sezon 200 Bölüm

Manga Bölüm Sayısı: 18 Ciltte 52 Bölüm

OVA / Movie Sayısı: 3

Serinin Başlama Tarihi:1992

Serinin Bitiş Tarihi:1997

Çizer: Naoko Takeuchi

Konu:

Sailor Moon 200 bolumu, 3 tane sinema filmi, sayısız özel şovu, yüzlerce kitabı, 18 cilt manga'sı ve ayrıca gerçek aktörlerin oynadığı Alman ve Japon müzikalleri olan, Japonya'da izlenme rekorları kırmış, internette yüzbinlerce websitesi olan ve dünyada en az 40 ülkede yayınlanmış çok popüler bir Japon çizgi filmidir.
Konusu temel olarak bir grup savaşçının dünyayı evrendeki kötü güçlerden korumak için verdikleri savaştır. Bu savaşçıların her biri gücünü güneş sistemindeki bir gezegenden, uydudan veya asteroidden almaktadır. Sailor Moon konularına göre 5 sezona ayrılmaktadır: Klasik, R, S, SuperS ve Stars. Her sezonda farklı bir düşmana karşi savaşılmakta ve farklı bir konu işlenmektedir.
Usagi sıradan bir ortaokul öğrencisidir. Tembel, uykucu, sakar ve mızmız. Ama bir o kadar da arkadaş canlısı, fedakar ve sadık bir kızdır. Bir gün alnında ay işareti olan bir kedi ile karşılaşır ve gelişen olaylarla tüm hayatı değişir. Dünya, geçmişten gelen bir düşmanın tehdidi altındadır. Ne kadar istemese Usagi ve diğer Sailor Senshiler uyanmak zorundadırlar. Artık sıradan günlük yaşantılarının yanında onlar canavarlara karşı koyan birer savaşçıdırlar. Görevleri, dünyayı, onu ele geçirmek ya da yok etmek isteyen güçlere karşı korumaktır.

kaynak: http://www.sailormoon.gen.tr

Extra:

Sailormoon Karakter Testi: http://www.allthetests.com/fantest.php3?katb=147F
Avatars: http://www.cnbce.org/viewtopic.php?t=404&start=0

Tsubasa Chronicle

(soldan saga: Fye, Syaoran, Sakura, Kurogane)
Tsubasa Chronicle


Anime'nin Adı: Tsubasa Chronicle-Tsubasa Reservoir Chronicles

Resmi Sitesi: [www]

Bölüm Sayısı: 26

Kategori: TV Serisi

Tür:
Macera, Fantazi, Doğaüstü Güçler, Romantizm

Yapımcılar/Sanatçılar:
Yönetmen:
Koichi MASHIMO
Senaryo:
Hiroyuki KAWASAKI
Animasyon:
Tomoaki KADO, Yukiko BAN
Müzik:
Yuki KAJIURA
Dizayn:
Minako SHIBA
Orjinal Eser:
CLAMP

Tanıtım:
Clow ülkesinde yaşamakta olan prenses Sakura ve arkeolog Syaoran, çok samimi çocukluk arkadaşıdırlar. Bir gün Syaoran'ın kazı yapmakta olduğu harabeden gizemli bir güç, Sakura'nın bir çift kanat sahibi olmasını sağlar ve onu kendisine doğru çeker. Syaoran tarafından Sakura, son anda kurtarılır ancak kanatlarındaki tüm tüyler dağılır.Ülkenin rahibi Yukito, tüylerin değişik dünyalara dağıldığını ve her birinin Sakura'nın kalbinin birer parçası olduğunu, eğer bulunamazlarsa Sakura'nın hayatının tehlike altında olduğunu söyler. Bunun üzerine Syaoran; ne pahasına olursa olsun Sakura'yı kurtaracağını söyler ve ikili Yukito'nun son gücü ile boyut cadısının yanına yollanır.Sakura ve Syaoran'a, burada güler yüzlü büyücü Fye ve acımasız samurai Kurogane katılır. Her birinin geliş nedeni farklı olsa da amaçları aynıdır: dünyalar arası yolculuk yapmak... Boyut cadısı Yuuko, her birinden en değerli olan şeyini ister; ancak Syaoran'dan istediği belki de en ağırıdır; Sakura'nın Syaoran'la ilgili anılarını ister, seyahat etme karşılığı olarak... Syaoran, çok büyük bir bedel olmasına karşın Sakura'yı kurtarmak kabul eder. Bunun üzerine Yuuko, dünyalar arası geçiş yapmalarını sağlayacak olan Mokona adlı sihirli yaratığı onlara verir ve maceraları başlar ...Hikaye çoğu farklı rollerle karışımıza çıksa da Clamp'in daha önceki hikayelerinden pek çok karakteri içinde barındırıyor; ayrıca Clamp'in Tsubasa ile beraber yayınlamakta olduğu xxxHolic ile paralel gitmekte.

kaynak: http://www.anime.gen.tr

VOLTRON

VOLTRON

Voltran,Voltran,Voltraaaaaannnnnnn!!!! :)))

Tek kanallı dönemin efsanevi çizgi filmi ,bizleri sabah'ın köründe uyanıp anne babamız uyanmadan sessizce tv basına geçmemizi sağlayan yegane anime serisi..

Anime'nin Adı:Voltron

Resmi Sitesi:[www]

Yapımcılar/Sanatçılar:
Yönetmen:
Hiroshi SASAGAWA, Kazuyuki OKASEKO
Senaryo:
Marc HANDLER
Bölüm Sayısı: 52+20

Lion Force Voltron 52 bölümlük bir seri olarak tasarlanmış fakat daha sonra çok popüler olması nedeniyle Amerikalılar serinin bütün haklarını satın almış ve Koreli bir şirket olan Toei'ye verilen özel sipariş üzerine 20 bölüm daha yaptırtmıştır.Hikayemiz ise galaksi ittifakı(THE GALAXY ALLIANCE) ile (KING ZARKON)ve onun diktatörlüğündeki PLANET DOOM arasındaki iyi ile kötünün ıkonu almaktadır.Evrende Galaksiler Birliği kurulmuş ve barış hakimdir,taki King Zarkon evreni tehdit edene dek.Bu savaşta üstünlüğü ele geçirmek isteyen Galaksiler Birliği Voltran'ın sırrını araştırmak ve onu geri getirmek için 5 kişilik özel bir ekip hazırlar (KEITH,PIDGE, HUNK, LANCE, ve SVEN.)Ekibimiz (Arus) gezegenine gelip Kral ALFOR ve güzel kızı ALLURA dan yardım isterler. Akabinde ekibimiz Voltron'u oluşturan aslanı bulur ve King Zarkon'a karşı savaşmaya başlarlar.Aslanların hepsi bir elementi toprak su ateş rüzgar ve tahta yı temsil etmektedir-"Princess Allura ile Mavi aslan" -"Pidge yeşil aslan" -"Keith (with blaster) ile siyah aslan" -"Lance ile kırmızı aslan" -"Hunk ile sarı aslan" İleryen bölümlerde mavi aslan'ı kullanan Lance'in bir cadı tarafından büyü ile kör edilmesi sonucu ekip dağılmanın eşiğine gelir fakat prenses'inde aslan kullanabildiğinin farkedilmesi üzerine bu görev ona verilir.Hikaye bu şekilde devam eder..

Resimler:

http://www.kaareandrews.com/img/voltron-defenderoftheuniverse-01.jpg

Galaksi Birliği:

http://www.voltronforce.com/images/G_ALLIANCE.jpg

Kral Alfor Ve Kızı Prenses Allura

http://www.voltronforce.com/images/ALLURA-CORAN.jpg

Aslanlar:

http://www.voltronforce.com/images/lions.jpg

Volton Ekibi:(KEITH, PIDGE, HUNK, LANCE, ve SVEN.)

http://www.voltronforce.com/images/v_force.jpg

Mimi wo sumaseba (1995) (Whisper of the Heart)

Whisper of the Heart

Kategori: Film
Tür:Drama,Romantizm
Resmi Sitesi: http://www.nausicaa.net/miyazaki/mimi/
Yayım Tarihi:15/7/1995
Firma/Stüdyo: Studio Ghibli

Yapımcılar/Sanatçılar:

Yönetmen:
Hayao MIYAZAKI, Yoshifumi KONDOU
Senaryo:
Hayao MIYAZAKI
Animasyon:
Kitaro KOUSAKA, Shinji OTSUKA
Müzik:
Yuuji NOMI
Dizayn:
Kitaro KOUSAKA
Orjinal Eser:
Aoi HIIRAGI

Tanıtım:
Shizuku Tsukishima, okumayı çok seven bir ortaokul öğrencisidir. Kütüphaneden aldığı her kitağta, içinden çıkan kartta aynı isim yamaktadır: "Seiji Amasawa".Shizuku, bu kişi hakkında araştırdıkça kendisi ve hayatı hakkında da çok şey öğrenecektir, bu sırada verdiği kararlar hayatına yön verecek kararlardır.

IMDB:8.2/10 (2,188 votes) http://www.imdb.com/title/tt0113824/

Kaynak: http://www.anime.gen.tr
[NFO] [ANN]

Heidi(ATV)

Heidi annesini ve babasını küçük yaşta kaybeder.8 Yaşına kadar ona teyzesi bakar fakat daha sonra bulduğu işte çalışabilmesi için Heidi'yi büyük babasına bırakmak zorunda kalır.Büyükbaba görünüşte aksi bir adamdır.Alp dağlarında'ki klubesinde yanlız yaşamaktadır kendisini kasabada'ki insanlardan da soyutlamıştırBaşlarda Heidi'ye soğuk davransada daha sonra oda Heidi'nin sıcak kanlı sevimli haline dayanamaz ve sevgisini Heidi ile sonuna kadar paylaşır.Heidi dağlarda küçük çoban Peter ile birlikte başlarını arasıra derde soksada çok eğlenmekte,mutlu günler geçirmektedir.Fakat bir gün teyzesi Heidi'yi çalıştığı yerdeki tekerlekli sandalye'ye mahkum Klara isimli bir kıza arkadaşlık etmesi için kandırarak şehre getirir.Heidi Klara ile çok iyi arkadaş olsada ,alıştığı dağları,ağaçların konuşmasını,peter ile zirveye kadar yarışmasını ve büyük babasını çok özlemektedir..hikaye bu şekilde Heidi'nin dağlara geri dönmesi ve Klaranın'da onlara katılmasıyla devam eder..Heidi'yi Atv yayınlardı,jenerik müziği sanırım bütün çocukların diline dolanmıştır.halalağiydiiii :)))Heidi ile Peter'in dağlarda özgürce koşup zıplamalarına,Heidinin büyük babasının hazırlardığı eritip yedikleri peynire,ve o koca kazanda pişen patates yemeğine acayip özenmişimdir,genelde iyilik yapma ve yemek yeme isteğimin tavan yaptığı çok şirin bir seriydi...Bu Anime'nin yapımında Miyazaki ,Isao Takahata ile birlikte görev almıştır.Miyazaki bu serinin sahne tasarım ve düzenlemesini yapmıştır.

Resimler:
http://img212.echo.cx/img212/6670/heidi82bp.jpg
http://img212.echo.cx/img212/8431/heidi1uz.jpg


Jenerik Müziği:
http://www.hemenpaylas.com/download/519942/Heidi.mp3.html

Kimagure Orange Road (Portakal Yolu)

Anime'nin Adı: Kimagure Orange Road
Kategori: TV Serisi
Tür: Romantizm, Komedi, Doğaüstü Güçler, Okul
Yapımcılar/Sanatçılar:
Yönetmen: Osamu KOBAYASHI Senaryo: Sukehiro TOMITA Animasyon: Yoshiaki YANAGIDA Müzik: Shiro SAGISU Dizayn: Akemi TAKADA Orjinal Eser: Izumi MATSUMOTO

1987'de Japonya'da yayınlanmaya başlamış ve daha sonra bütün dünya tarafından beğeniyle izlenmiştir.Ülkemizde 1991 yılında TRT-1 tarafından yayınlanmıştır.Romantik Komedi Kimagure Orange Road, Matsumoto Izumi tarafından Manga olarak başladı. Ardından (eğer pilot bölümüde sayarsak) 49 bölüm süren animesi ile TV ekranlarına geldi.
Büyük beğeninin ardından 8 adet OVA yapıldı ve 48 bölümde sonuçlanmayan asıl konuyu finale bağlayan I Want Return That Day adlı uzun metrajlı animasyonu yapıldı.
Yıllar geçtikten sonra yapımcılar Kimagure Orange Road efsanesini yaşatmaları gerektiğini düşünüp aslında Kimagure Orange Road'ın Shin KOR diye devam eden 3 kitaplık romanının ilk kitabını animasyon olarak seyircilere sundular.

Not:Fotoğraf ve Linkler http://www.realfiesta.com'dan alınmıştır.
kaynak: http://www.portakalyolu.com/

Açılış Şarkısı:
http://www.hemenpaylas.com/download/521299/KORSummer.mp3.html

Kapanış Şarkısı:
http://www.hemenpaylas.com/download/521248/KORmirage.mp3.html

Extra: (Torrent)
http://www.mybittorrent.com/anime/bittorrent_121446

Genki (Kanal 6)

Genki , toei animation tarafindan yapilmistir. (http://www.toei-anim.co.jp)The boy champ ise 35 episoduluk bir seri. orjinal adi: "gabare genki"..Senaryosu film yapılabilicek kadar iyi ve dramatiktir :(( Genki 5 yaşında bir çocuktur.Annesini doğarken kaybetmiştir,Babası Shark Horiguchi geçmişi parlak bir boksördür,fakat eşini de kaybedince kendini içkiye verir reflekslerini,eski formunu kaybeder,ona son bir şans verilir ünvan maçında rakibine karşı kaybeder...maçtan sonra oğlunuda alır ve bir parka gider,gene içkisini almayı ihmal etmez,bankta otururlarken birden yığılır kalır,karşılaşmada aldığı darbeler onun sonunu hazırlamıştır,Genki annesinden sonra hayatta en sevdiği varlık olan babasınıda kaybeder...Genki'nin babası ölünce onun bakımını büyükbaba ve büyükannesi üstlenir,Genki de babası gibi ünlü bir boksör olmak istemekte ve babasının ölümüne sebep olan rakibiyle karşılaşıp intikam almak istemektedir,büyükbabası ise kızının yani genki'nin annesinin babasıyla evlenmesine hep karşı çıkmıştır,kızının ölümünden de babasını sorumlu tutmaktadır,bu nedenle Genki nin boks ile uğraşmasına şiddetle karşı çıkar Genki dedesinden gizli gizli çalışmalarını sürdürür,ilerleyen bölümlerde büyür ve son şampiyonla(babasının son karşılaşmasını yaptığı kişi)karşılaşabilcek seviyeye gelir,bir bölümde hatırlıyorum genki yağmurda tren istasyonuna gider ve önünden hızla geçen tren'in içindeki insanları izlerdi,onları gözünde netleştirmeye çalışırdı,böylece yumruklardan da kaçabilmeyi öğrenceğini düşünürdü,eğer hızla gelen yumrukları görebilirse onlardan kaçabilirdi ...

Extra:

http://regnodelleanime.gamesurf.it/Videosigle/sigla_sugar_fin.zip
http://regnodelleanime.gamesurf.it/Videosigle/sigla_sugar
http://www.lukaweb.it/cartoni/sugar.htm
http://www.fantasylands.net/news_gallery/anime_robot/forza_sugar/forza_sugar-g.html
http://www.youtube.com/watch?v=1Fc74WssZCs

Ayrintili bilgi:
http://www.anime.gen.tr/animetanitim.php?id=623

Space Adventure Cobra (Show TV)

Cobra'da Tsubasa gibi önce mangası yapılmış çok beğenilmesi üzerine animesi çekilmş bir seri.Show tv'de sabahları çok erken saatte(07:30) yayınlanan Cobrayı izlicem diye okula geç kalma tehlikesiyle burun buruna gelir çoğu zamanda yolun belli bir kısmından sonrasında deparlamak zorunda kalırdım :))) Cobra galaksiye kan kusturan azılı bir çetenin üyesidir.Çetemiz "süper silah"adı verilen çok güçlü bir silahın peşindedir.Has adamımız Cobra bu silahı diğer çete üyelerinden önce bulur ve koluna taktırır böylece durdurulamaz bir savaş makinasına dönüşür.Çeteye böylece sataşın kralını koyan Cobra Devletle anlaşma yaparak çeteyi ihbar eder karşılığındada mahkumiyetten kurtulur,devlet adına çalışmaya başlar.Devlet tarafından Cobranın, çetenin intikam almasını önlemek için ameliyatla yüzü değiştirilir.Elamanımız ameliyattan sonrada çok yakışıklı bir hal almış(eski hali kat ve kat daha yakışıklı olsada) kırmızı taytıyla genç liseli kızların bile hayallerini süslemiştir o yıllarda :)) Karizmasında purosu'nunda etkisi büyüktü ozmanlar RTÜK şimdiki kadar ince eleyip sık dokumuyormuş demek..Birde lazer kılıcı vardı'ki Anakin Skywalker'a taş çıkartacak kadar iyi kullanırdı bunu.Adamımıza yardımcı olan birde arkadaşı vardı.

Açılış Videosu:
http://www.youtube.com/watch?v=2uIqCTgpRlM&search=cobra%20space%20adventure

Extra: (Torrent)

http://www.torrentz.com/torrent_211828.html

Not:Fotoğraf http://www.realfiesta.com'dan alınmıştır.

Jumaru (TRT-1)

Trt'nin zamanında animelere verdiği önemin şuanda 10'da 1'ni bile vermemesi çok acı.Jumaru'da küçük çocuklar kendi yaptıkları robotlarla turnuvalara katılır bunları bir masa üzerinde dövüştürürlerdi.Robotların kontrollerini laptop yada ona benzeyen bir alet ile (e eski çizgi film ozamanlar laptop sizin neyinize :P )sağlarlardı.Ana kahramanımızın adı Sanşiroy'du robotunun adı ise çizgi filmede ismini veren Jumaru'ydu.Jumaru robot olmasına rağmen ringdeki performansıyla Rocky'i andırırdı,başlarda sürekli dayak yer :D (ki bu dayağı yerken onun çektiği acıyı Sanşiro'da yüreğinde hisseder bizlerde ekran başında hüzünlenirdik) fakat sonraları kendini toplar ve Sanşironun'da usta manevralarıyla rakibini kündeye getirirdi :D,Bu çizgi film sayesinde hepimizde robot aşkı depreşmiş babası iyi kazananlar oyuncak robotlar aldırırken,diğer bir kesim ise uyduruk maket robotlarla kendilerini avuturlardı fakat maket robotları savaştırması daha zevkliydi çünkü onlar parçalanınca üzülcek pek birşey olmuyordu ama babamıza aldırdığımız robotu parçalarsak,baba akşam yorgun argın işten eve döndüğünde kemal robotunla neden oynamıyosun getir bakiym dediğinde şekilden şekile girer yok ben sevmedim onu oynamıcam şimdi diye kıvırmaya çalışırdık :)))

Extra:

http://www.animeclipse.com/

Bittorrent Tacker:

http://www.animeclipse.com/index.php?ind=btitracker&search=Plawres+Sanshiro&category=0&active

Not:Fotoğraf http://www.realfiesta.com'dan alınmıştır.

Saber Rider & Star Sheriffs (HBB, STV, Kanal 6 / Tele On)

Çizgi filmimiz mekan olarak uzayda geçmekteydi.Ana kahramanımız siyah-beyaz-sarı renklerde bir üniformaya sahipti.4 Kişilik bir ekiptiler.Şefimiz bir robot atı ve kılıcı olan iskoçyalı bir şövalyeydi,diğerleri usta bir şoför(bunun aracı gerçekten evlere şenlikti müthiş bir silah sistemine sahipti),Bir kovboy(Colt),kendileri en zor hedefi bile tek atışta vurabilirdi,son olarak kırmızı bir elbisesi olan sarışın hemen hemen hepimizin aşık olduğu April isimli kız.April ile şoför birbirlerine aşıktı.Kendine has özellikleri olan bu 4 kahramanımız güçleri yetmediği durumda robota dönüşebilen bir araç kullanırlardı.

Açılış Videosu:

http://www.hemenpaylas.com/download/536935/saber.wmv.html

Not:Fotoğraf ve Linkler http://www.realfiesta.com'dan alınmıştır.

Slam Dunk(Hanamİchİ & Rukawa Kaade)

Orjinal Adı:Slam Dunk
Türkiyede Yayınlanma Adı:Basket
Yayınlandığı Kanal:Show Tv
Yapıt:Manga ve Anime
Tür:Shonen-Macera-Komedi-Romantik
Anime Bölüm Sayısı:101
Manga Bölüm Sayısı:31
Ova Sayısı:4
Serinin Başlama Tarihi:10.16.1993
Serinin Bitiş Tarihi:03.23.1996
Çizer:Takhikou Inoue
Müzik:Takanobu Masuda,Yoshio Tadano,Maki Ooguro
Orijinal Sözler:Kyooji Yamada,Maki Ooguro
Yönetmen:Nobutaka Nishizawa
Yapımcı Şirket:Toei Animation Co, Ltd.Japan

Anime'nin konusu kafa karıştırmayan, olağanüstü olayların, karakterlerin olmadığı tamamen günlük hayattan, günümüzden tasarlanmıştır. Hikaye, Japonya' daki liselerarası basketbol turnuvaları üzerine kurulu olup, anime' nin baş kahramanı Sakuragi Hanamichi çevresinde dönmektedir. Liseli basketbol oyuncularının hayatlarından kesitler sunan anime kimi zaman komik, kimi zaman duygusal ve bazen de heyecanlı...
Ana konu basketbol olsa bile spordan hoşlanmayanların bile zevkle izleyebilecekleri bir anime. Hatta animeyi izledikten sonra insanda basketbol oynama isteği bile uyandırabiliyor. Önce mangası yayınlanan Slam Dunk daha sonra anime olarak da yapılmıştır.
Hikaye, Sakuragi Hanamichi' nin ortaokulda Yokho adlı bir kız tarafından reddedilmesiyle başlıyor. Bu 50. kez reddedilişidir ve çevresindeki arkadaşları tarafından bir rekor olarak kabul edilmektedir. Hanamichi bir daha asla aşık olmayacağına kendi kendine söz verir ama Shohoku Lisesine başladığı ilk haftalarda Akagi Haruko ile tanışır ve yine aşık olur.
Akagi Haruko, basketbol takımının kaptanının kız kardeşidir ve basketbolu çok sevmektedir. Hanamichi onun kalbini kazanmanın yolunun basketbol olduğunu farkeder ve onun 'Basketbolu seviyor musun?' sorusuna hiç düşünmeden 'Evet, çok seviyorum' diye cevap verir. Oysa daha önce Yokho' nun onu bir basketbol oyuncusu için reddetmesi nedeniyle basketboldan nefret etmiştir.
Sakuragi Hanamichi, basketbol hakkında hiçbir şey bilmemektedir. İlk dersini de Haruko' dan alır ama bir süre sonra ise Haruko' nun bir basketbol oyuncusundan hoşlandığını öğrenir; Shohoku Lisesinin yeni öğrencilerinden oldukça başarılı bir oyuncu olarak bilinen ve ortaokul yıllarında basketbolda ün yapmış olan Rukawa Kaede...
Sakuragi, Basketboldan başka hiçbir şeyle ilgilenmeyen Rukawa ile Haruko' nun önünde kavga eder. Yeni bir hayal kırıklığı daha yaşayan Hanamichi basketboldan yeniden nefret etmeye başlamıştır.
Rukawa' dan sonra Hanamichi bu kez de Haruko' nun abisi, basketbol takımı kaptanı, ile karşı karşıya gelir. Basketbolun bir çocuk oyunu olduğunu söyleyerek kaptan Akagi Takenori ile tartışan Hanamichi kendisini bir bahsin içinde bulur. Akagi ile maç yapmak zorundadır. Akagi' yle yaptığı maçtan sonra Sakuragi basketbolu sevmiştir. Kendisini takıma kabul ettirir ve bir gün Rukawa' yı yenip Haruko' nun kalbini kazanmanın hayali ile sıkı bir çalışmaya girer.
Shohoku takımının bir üyesi olan Miyagi Ryouta bir kavgada hastanelik olmuştur. Onun dönüşüyle Sakuragi ve basketbol takımı yeni sorunlarla karşılaşır. Başlangıçta kavga eden Miyagi ve Sakuragi daha sonra ortak noktalarını fark edecekler ve iyi arkadaş olacaklardır.
Miyagi ile yaptığı kavgada kendisi de hastanelik olan Mitsui Hisashi ondan intikam almak için jimnastik salonuna arkadaşlarıyla birlikte gider. Amacı takıma zarar vermektir. Aslında Mitsui, takımın eski bir oyuncusu olup sakatlığı nedeniyle ayrlmak zorunda kalmıştır. Kavganın sonunda Mitsui, Koç Anzai'ye takıma geri dönmek istediğini söyler.
Kanagawa Liselerarası Basketbol turnuvası başlar. İlk ikiye kalan takım ulusal turnuvaya katılmaya hak kazanacaktır.
Sakuragi oynadığı her maçta kendini biraz daha geliştirir ve çevresindeki insanları bu hızlı öğrenme yeteneği ile şaşırtır.

Anime Kanagawa turnuvalarının bitmesi ile son bulurken Manga, Japonya Ulusal Liselerarası Basketbol Turnuvasına devam eder.



kaynak: http://nb.languor.org/tr

Anime Bölüm Adları:http://nb.languor.org/tr/sd2.html
Karakterler:http://nb.languor.org/tr/karakter.html
Müzik Bilgileri: http://nb.languor.org/tr/karakter.html
Şarkı Sözleri:http://nb.languor.org/tr/soz.html
Ova Özetleri:http://nb.languor.org/tr/ova.html
Resim Arşivi:http://nb.languor.org/tr/resim.html

Extra:

Slam Dunk Cep Telefonu MelodileriKimi ga Sukida to Sakebitai I Want to Shout "I Love You" -


1.Açılış Şarkısı Tempo: 140
8g2 8#f2 4.g2 4#f2 8g2 4d2 8b1 8c2 2d2 8g2 8#f2 4g2 8g2 4#f2 8g2 4g2 8b1 8b1 2c2 8e2 8d2 8d2 8e2 4.d2 8b1 8b1 8d2 8d2 4.e2 8c2 4c2 4.e2 8d2 2d2 8g2 8#f2 4.g2 4#f2 8g2 4d2 8b1 8c2 2d2 8g2 8#f2 4g2 8g2 4#f2 8g2 4g2

Kimi ga Sukida to Sakebitai (Chorus) I Want to Shout "I Love You" - 1.Açılış Şarkısı
Nokia [tempo: 160]8c2 8c2 8d2 8f2 8g2 4.g2 4.a2 8g2 8g2 4.g2 4.a2 8f2 8g2 8a2 8g2 8g2 8f2 8e2 4d2 8c2 2c2 8c2 8d2 8f2 8f2 8f2 8f2 8e2 8e2 8f2 8f2 8a2 4a2 2.g2 8e2 8f2 8f2 8e2 4f2 8g2 8a2 4a2 4a2
[tempo: 40]32#c3, 32#c3, 32#d3, 32#f3, 32#g3, 16.#g3, 16.#a3, 32#g3, 32#g3, 16.#g3, 16.#a3,32#f3, 32#g3, 32#a3, 32#g3, 32#g3, 32#f3, 32f3, 16#c3, 8.#a3, 32#a3, 32#a3, 16#a3,32#g3, 8#g3, 32#g3, 16#g3, 32#a3, 8#f3, 32#d3, 32#d3, 32f3, 32#f3, 16f3, 32#d3, 16f3, 4#f3
Ericsson+f +e +F +E +f +C #a +C p +f +e +F +E +c a #a #A p +d +d +D +C p a #A a #A +F +E
Motorolla4 F5 E5 F5 E5 F5 C5 A-#4 C5 R4 F5 E5 F5 E5 C5 A-4 A-#4 A-#4 R4 D5 D5 D5 C5 R4 A-4 A-#4 A-4 A-#4 F5 E5
Panasonic4(1)* 3(1)* 4(1) 3(1) 4(1)* 1(1) * 6(4)* 1(1) 0(1)* 4(1)* 3(1)* 4(1) 3(1) 1(1)* 6(3)* 6(4)* 6(4) 0(1)* 2(1)* 2(1)* 2(1) 1(1) 0(1)* 6(3)* 6(4) 6(3)* 6(4) 4(1) 3(1)
RTTTLd=4,o=6,b=160:8f6 8e6 f6 e6 8f6 c6 8215 8a#5 c6 8p 8f6 8e6 f6 e6 8c6 8a5 8a#5 a#5 8p 8d6 8d6 d6 c6 8p 8a5 a#5 8a5 a#5 f6 2e6
Samsung I4*** 3 4 3 4 1 6# 1 0 4 3 4 3 1 6 6# 6# 0 2 2 2 1 0 6 6# 6 6# 4 3
Samsung II48**** 38 48 38 48 18 68# 18 0 48 38 48 38 18 68 68# 68# 0 28 28 28 18 0 68 68# 68 68# 48 38
SiemensF2(1/8) E2(1/8) F2(1/4) E2(1/4) F2(1/8) C2(1/4) (1/821) Ais1(1/8) C2(1/4) P(1/8) F2(1/8) E2(1/8) F2(1/4) E2(1/4) C2(1/8) A1(1/8) Ais1(1/8) Ais1(1/4)P(1/8) D2(1/8) D2(1/8) D2(1/4) C2(1/4) P(1/8) A1(1/8) Ais1(1/4) A1(1/8) Ais1(1/4) F2(1/4) E2(1/2)

Anata Dake Mitsameteru I've Got my Eyes Only on You - 1.Bitiş Şarkısı
[tempo: 125]
8.a1 8.a1 8a1 4#a1 8a1 8a1 8.g1 8.g1 8a1 4.a1 8g1 8.f1 8.f1 8a1 4g1 4c2 8d2 16c2 8.c2 8a1 4d2 4c2 8.a1 8.a1 8a1 4#a1 8d2 16d2 16d2 8.c2 8.g1 8#a1 4.a1 8g1 8.f1 16f1 8f1 8a1 4g1 8g 16c2 16c2 4.d2[tempo: 45]
16a2, 16a2, 32.a2, 8#a2, 32.a2, 16g2, 16g2, 32.a2, 8a2, 32.g2, 16f2, 16f2, 32.a2,16.g2, 16.c3, 32.d3, 32c3, 16c3, 32.a2, 16.d3, 16.c3, 16a2, 16a2, 32.a2, 16.#a2, 32.d3, 32d3, 32d3, 16c3, 16g2, 32.#a2, 8a2, 32.g2, 32.f2, 32f2, 16f2, 32.a2,32.g2, 32.g2, 32.c3, 32.c3, 4d3, 32.c3, 32.c3, 32.a2, 32.c3, 32a2, 16c3, 32.c3, 4d3

My Friend
[tempo: 125]
4c3 4h2 4a2 8g2 8g2 8g2 8g2 8g2 8a2 8h2 4c3 8e2 8e2 8e2 8e2 8f2 8g2 4a2 8c2 8a2 4g2 8c2 8e2 2.d2 8c3 8h2 8a2 4g2 8g2 8g2 8g2 8a2 8h2 4c3 8e2 8e2 8e2 8#g2 8a2 8h2 4d3 8c3 8h2 2.a2 8f2 8f2 8a2 8g2 8f2 8e2 8d2 8.d2 16e2 1e2 8d2 8d2 8e2 8.f2 8.e2 8d2 1c2Sekai ga Owaru Made

WaUntil the World Comes to an End. - 2. Bitiş Şarkısı
[Tempo= 112]
48* 4 4 4 4 4 4 3 2 3999 588** 1* 6 68 59 58 5 3 3 599 388 4 5 59,48 49 3 38 29 68** 19* 5 5 48 39 4 48f2 8f2 8f2 8f28f2 8f2 8f2 8e28d2 4e2 8- 4g14c2 4a2 4a2 4g24g2 4e2 2g2 8-8.e2 4f2 8g2 4g28f2 4e2 8a1 8c24g2 8g2 8f2 4e28e2 4d2 2d2 8-8d2 16e2 8f24e2 8d2 4.d2 4c24- 16d2 16e28.f2 8e2 8d2 2c2

Zettai Ni Daremo - 2. Açılış Şarkısı (Ericsson)
ABBppAb+CpppB+C+Dpp+CpBPPPGBBPPAb+Cpp+E+e+E+EpD+c+D* Nokia Anime Melodies, Ang Ronson

Tsubasa

İngilizce Adı: Captain Tsubasa
Manga ve Anime Yapımcı Şirket: Toei Doga
Yönetmen: Hiroyoshi Mitsunobu
Yazar: Yoichi Takahashi (Manga)
Tür: Spor
Açılış Şarkısı: http://www.hemenpaylas.com/download/520688/Tusubasa.Mp3.html

Captain Tsubasa ,Tsubasa adında bir çocuğun annesiyle Japonya'nın Nankatsu şehrine taşınmasıyla birlikte başından geçen maceraları anlatır.Tsubasa küçük yaşına rağmen çok yetenekli bir futbolcudur.Geçirdiği sakatlık sonrası Japonya'ya gelen ünlü Brezilyalı futbolcu Roberto Hongo ile tanışır ve onunda yardımlarıyla yeteneklerini en üst düzeye taşır.Roberto Hongo Tsubasa'yı Japonya şampiyonluğunu kazanması halinde Brezilya'ya götürmeye söz verir.Nankatsu takımıyla bir çok başarıya imza atan Tsubasa ardından Roberto ile birlikte Brezilya'ya gider ve futbol yaşantısını orda sürdürür daha sonra Barcelona'ya transfer olur ve burda Rival(Rivaldo) ile forma mücadelesi verir,Japonya genç ve A milli takımlarında'da bir çok turnuvaya katılır.Tsubasa'nın Japonya'daki maceralarını ülkemizde "Kanal D" ve "TRT-1"tarafından'da yayınlanan "Captain Tsubasa Original Series" adlı anime anlatır.Brezilya'daki ve Japon Milli takımında'ki maceralarını ise "Captain Tsubasa J Series" adlı anime serisi ele alır.Tsubasa'nın Japonya genç milli takımında'ki serüvenlerini ise "Tsubasa Shin Series" adlı anime serisi bizlere anlatır.Captain Tsubasa Road to World 2002 serisi ise Tsubasanın maceralarını en baştan ele almakla birlikte Barcelona'daki maceralarınıda bizlere sunar.Bütün Bunlarla birlikte Tsubasa'nın 5 tane'de OAV/OVA(Original Animation Video/Original Video Animation. Bu anime'lar sadece video kaset olarak piyasaya sürülür, televizyonda gösterilmez. Çizimleri televizyon sürümünden genelde daha kalitelidir.) filmi çekilmiştir.

Tsubasa Dünya üzerinde Brezilya'dan Pakistan'a kadar geniş bir hayran kitlesi toplamayı başarmıştır.Tsubasa'nın yazarı Yoichi Captain Tsubasa mangası ile 1980 yılında "Shonen Jump" ödülünü aldı.Manga'nın başarısını farkeden Toei, Tsubasa'yı çizgi dizi haline getirdi. Büyük bir başarı gösteren çizgi film (ilk seri)128 bölüm devam etti.

Karakterler:

Tsubasa Ohzora (orta saha) Tsubasa Ohzora hikayemizin baş kahramanıdır, nankatsu takımının ve japon milli takımının kaptanıdır. Nankatsu şehrine ilk geldiğinde sh*tetsu yada nankatsu takımlarından birini seçmek zorundadır Babası gemicidir ve annesiyle yaşamktadır tek hedefi şampiyon olmaktır bunun için geçmeleri gereken bir çok engel vardır.En yakın arkadaşı taro misaki dir ve bu ikili çok büyük işler başarcaktır

Genzo Wakabayashi (kaleci) Tsubasanın nankatsu şehrine gelmesiyle namını ilk duyduğu rakip genzo wakabayashidir..o yıllarda japonyanın tek geçilmez kalecisi olan wakabayashi aynı zamanda zengin bir ailenin çocugudur.. kuşkusuz nankatsunun en büyük rakibi olan sh*tetsu takımının kaptanıdır. tsubasanın ona meydan okumasıyla beraber bu büyük bir rekabetin başlangıcı olduğu gibi , büyük bir dostluğun da başlangıcı olacaktır.

Taro Misaki (orta saha) Taro misaki hikayenin baş kahramanlarından biri olduğu gibi aynı zamanda tsubasanın da kısa zamanda en yakın arkadası olmuştur. özellikle ağır başlılıgı ve azmi ile dikkat çeker.. babasının belli bir yerde durmaması sebebiyle kısa surede hemen hemen her ülkede futbol oynama şansına sahip olmuştur bu yuzden de her ülke futbolundan bilgisi vardır. tsubasa dan kısa surede ayrılmak zorunda kalmasına rağmen yinede dostlukları sona ermez.

Kojiro Hyuga (forvet) Meiwa takımının hırçın kaptanı kojiro hyuga.kojiro hyuga ilk önce yaptığı kötü davranışlarıdan dolayı sevilmez fakat ileriki bölümlerde babasının ölmesinden dolayı ailesine bakması gerektiği anlaşılır ve bu tepki bir sevgiye dönüşür tek hedefi ise şampiyon olup burs almaktır. Oynadıgı sert futbol ile dikkat çeker en önemli özelliği vurdugu sert şutlardir .İnanılmaz azmi ile kendini sürekli geliştirmektedir. Japonyanın en iyileri arasında yer alır .

Jun Misugi (defans, orta saha) Musashi takımının kaptanı olan jun misugi çok iyi ve teknik futbol ozelliklerine sahiptir. ama bunun yanında herkesten gizllediği bir kalp hastalığı vardır..bu yuzden pek sık forma giyme sansı yoktur tsubasayı yenip şampiyonluğa ulasarak futbolu bırakmayı düşünür ama tsubasanın onu yenmesiyle futbolu bırakmanın o kadar kolay olmayacagını anlar. ve futbol oynama uğruna hastalığını hiçe sayar ..İlerleyen bölümlerde bu hastalıgı geçer ve kendi kararı ile japonyanın defans ına yerleşir.Misugi aynı zamanda Japon milli takımının koçudur.

Ken Wakashimazu (kaleci) Ken Wakashimazu meiwa takımının kalesine yarı finalde geçer ve herkesin dikkatini çeker üstün kalecilik bilgisinin yanı sıra üstün karate bilgisi ona bir artı sağlar.Meiwa kaptanı kojiro nun korktuğu ve saygı duyduğu yegane insanlardan biridir ve tek hedefi japonyanın en ii kalecisi olmaktır.

Hikaru Matsuyama (defans, orta saha) Furano takımının hırslı kaptanı Hikaru Matsuyama daima takımının ateşleyici gücü olmuştur hiç bir zaman pes etmemesi onun en büyük özelliğidir.Eagle Shotu ve harika tekniği onu en iyilerden biri yapmıştır. Japonyanın en iyi defanslarındandır başlarda çok sıkıntı çekmesine karşın misugi nin gelmesiyle çok iyi ikili oluştururlar.

Ryo Ishizaki (defans) Nankatsunun sempatik defans oyuncusu Ishizaki,yeteneğinin az olmasına karşın hırsıyla her zaman bu açığını kapatmış ve japonya milli takınıdaki yerini almıştır. Tsubasa nın nankatsu şehrinde tanıştıgı ilk arkadaştır ve o zamanlar nankatsu takımının forvetidir

Masao & Kazuo Tachibana (orta saha) Futbol ve akrobasiyi mükemmel birleştiren Tachibana kardeşler,Tsubasanın en zorlu rakiplerinden biridir ve milli takım da da yerlerini almaktadırlar. Jito ile birlikte bu yeteneklerini inanılmaz seviyeye çıkarırlar

Aoi Shingo (orta saha, forvet) Nakahara formasıyla Tsubasa'nın Nankutsu'suna 11-0 yenilen Shingo,ilerde Tsubasa gibi bir oyuncu olmak için Italya'ya gider.Orda Fernandez'le dost olan ve kendini geliştiren Shingo,yine Gamo tarafından milli takıma çağrılır.Shingo sempatik tavırlarıyla en sevilen karakterlerden biridir. Tsubasa nın yardimlari ile inanılmaz çalım kabiliyetini geliştirir ve kendine has tekniği ile japonyanın as kadrosuna geç de olsa dahil olur.

Makoto Soda (defans) Forvet katili lakabıyla tanınan Soda,yüksek tekniği ve sert oyunuyla Japonyanın değişmez defansıdır.En iyi özelliği topa inanılmaz falso vermesidir şutlarinda ve paslarında her zaman bu yetenegini kullanır.

Hiroshi Jito (defans) sanoyla takım arkadaşı olan Jito devasa cüssesi ile en korkulan defans oyuncularından biridir.Ve japonya nın en iyi defans oyuncularından biridir Tachibana kardeşler le de çok iyi anlaşır ve iyi bir 3 lü oluştururlar.

Tomea Akai (defans) animeye sonradan katılan Akai,Sampdoria formasıyla yaptığı maçlarda Gamo tarafından keşfedilir ve daha Japonya kadrosuna geç de olsa yerleşir şu ana kadar tek 1 milli maçta matsuyama nın yoklugunda sweden e karşı forma giyimiş ve bu maçı kazanmalarındaki en büyük faktör olmuştur.

Shun Nitta (forvet) Otomo'nun forveti Nitta geliştirdiği Hayabusa Shot'la Hyuga'nın yanında forvet olarak milli takıma dahil olur.Nitta kendisini dünyanın en iyi oyuncularından biri olarak görmektedir. Kendini begenmiş kişiliği ile başlarda pek sevilen bir karakter değildir.

Mitsuro Sano (forvet) Jito'nun takım arkadaşı Sano,kısa boyuna rağmen Jito'nun desteğiyle forvette Nankatsu'ya zor anlar yaşatır ve milli takım da da iyi bir performans gösterir. Ama yedek olmaktan asla kurtulamamıştır. Sawada

Takashi (orta saha) Toho'da Hyuga'yla harika bir ikili oluşturan Sawada,yüksek tekniğiyle Nankatsu'ya çok zor anlar yaşatıcaktır ve toho iyi bir ikili olan sawada ve hyuga milli takım da da iyi bir ikili olcaktır. Aynı zamanda hyuga nın toho da saygı duydugu tek oyuncu sawada dır.

Urabe Hanji (defans) Nankatsu formasıyla tanıdığımız Urabe,bir dönem Real Japan 7 formasıyla Japonya karşı oynamasına rağmen daha sonra milli takıma çağırılmıştır.

Yuzo Morisaki (kaleci) Başlarda oldukça kötü bir kaleci olan Morisaki,Daha sonra Tsubasa'nın yardımıyla mili takıma kadar yükselir.Fakat daima 3. kaleci olmaktan öteye gidememiştir